Çarşamba, Kasım 28, 2007

Kosusturmaca (RUSH)

Canli olarak insan soyunun, bir arada yasamaya baslamasi ve yasiyor olmasinin altina iki temel olarak "Guc" ve "Hayatin Kolaylastirilmasi" yatmakta.

Zafer bizde olduguna ve simdi de birbirimizin ekmegine dis bilemeye basladigimiza gore, dogaya ve hatta kendimize karsi gucumuzu ispatladigimiz, daha fazla birbirimizi yemenin gereksiz oldugu kanaatindeyim.

Hayatin kolaylasmasina gelince, sanirim biraz abarttik ve ters tepti....

Human being as a life form, started to live and also living together in communities, mostly due to the search for "power" and to "Make life easier".

While we have the victory, we are now attacking each other's bread, I believe that we have already proven our power against nature and even against ourselves thus we don't need to fight anymore.

About making life easier, I guess we have exaggerated it and it have recoiled.

Bilgi Masturbatorleri Knowledge Masturbators

Ey siz, "bilgi masturbatorleri"!
Hic orgazm yasamamis olmanizi anlayabilirim de,
nasil ictiginiz saraptaki her bir uzum tanesinin,
saraba kendi ruhlarini kurban ettigini gormeyip,
Uzumlerini siniflandirip, isimler vererek,
Sarabinizi Pic edersiniz anlamam....

Zaman : Aydinlanma sonrasi

Hey you! The "Knowledge Masturbators"!
I can understand if you have never experienced "orgasm"
But I will never understand
why you ruin the spirit of your wines by naming and classifying it's grapes,
rather than imagining every single grape sacrificing their souls.

Time : After Enlightenment

Perşembe, Kasım 08, 2007

Kisilik Aynasi(Personlity Mirror)

Biz dermanı dertte aradık, derdi bulduk, dert olduk.
Biz sevgiliyi aşkta aradık, aşkı bulduk, aşk olduk
Biz bizi sizde aradık, sizi bulduk, siz olduk
Biz hayali dünyada aradık, dünyayı bulduk, ama göt olduk

Sinan, OTDU badlik bolgesi, Kadikoyde bulunmamis kadikoyluler fahri amiri

Pazar, Kasım 04, 2007

Herhangi toplumsallik, 31 cekmekten farkli degildir...

"Toplumsal hallerimize" baktigimda, varsaydigimiz her var-lik gibi, "hayatta kalabilirlikten(survivability)" baska birsey goremiyorum. Topluluk dediklerimiz daha kolay sevisebildigimiz, daha kolay karnimizi doyurdugumuz, kisacasi daha kolay "hayatta kaldigimiz" yasam alanlarindan ote degil gibi.

Burada bireycilikten baska, ortaya cikan paradoks ilginctir. Secimler mi hayatta kalmamizi sagliyor yoksa "hayatta kalabileceklerimizi" mi seciyoruz? Eger bunun bir paradoks olduguna inanirsak, bir akarsu yatagi onudeki dagda bir tunel acmiyor da yandaki vadiden akmayi "seciyor" mu? Acaba Sarte, insanlarin diger canililardan "secebildigi" icin farkli oldugunu dusunurken yaniliyor muydu ve bin yillarin yanilgisiyla insanligi evrenin merkezinde mi goruyordu?

Bu onermeler, akillarda kesinlikle bir "tanim-sinir" cagristirmamalidir. Butun dogasiyla "insandan" bahsetmekteyim. Gunumuzun vahseti geregi uyusmus, 18 yasindaki bir batili, toplulugunu secerken tamamen "bilinc"sizlestirlmis olabilir fakat "bilinci" yerindekilerden bu noktada farkli degildir. Cunku konunun ozu bilicten cok "var" olmanin kendisiyle ilgilidir.

"Cafe The Minds", Amsterdam, bir zaman once ve hala...